13 Kasım 2014 Perşembe

Kürşat Başar - Yaz

Bu sefer ki kitabımız Everest Yayınları'ndan Kürşat Başar'ın son romanı "Yaz". Yaz bitmeden okumak lazım diyerek eylül ayında başladım okumaya.
Kitap hakkında olumlu yorum kadar olumsuz yorumlarda var. Çok severek okuyanların yanı sıra çok sıkıldım hiç okuyamadım diyenlere de rastladım. Tabii ki zevkler tartışılamaz herkes aynı anda aynı kitabı beğenecek diye bir şey yok. Ama Kürşat Başar'ın yazılarını ve "Başucumda Müzik" kitabını çok severek okuduğum için olumsuz yorumlar beni üzdü. Biraz da bu yüzden kitabı okumak istedim.
Bana göre kitabın beğenilmemesinin en önemli nedeni kitabın dış görüntüsü ile yarattığı beklentiyi karşılamaması. Çünkü gerek adının Yaz olması, gerek kapağında renkli cıvıl cıvıl bir kelebek olması ve gerekse kitabın kapağında yazan yazıdan mutlu, neşeli, keyifli bir yaz ve çocukluk aşkı hakkında bir şeyler okuyacağınızı düşünerek kitaba başlıyorsunuz. Oysa ki içeride biraz hüzünlü bir hikaye karşılıyor bizleri. Bende neşeli bir aşk hikayesine hazırlamıştım kendimi ama formulü hayal kırıklığına uğramak yerine; o hüzünlü hikayeye değil de Kürşat Başar'ın satır aralarında yazdığı güzel cümlelere odaklanarak buldum. Kitabı okurken altını çizmek veya twitter da paylaşmak isteyeceğiniz bir çok güzel cümle var. Benim favorilerimden bazı örnekler; "Belki herkesin doğup büyüdüğü kentle bir benzerliği vardır ama bana öyle gelir ki, İstanbul her sabah uyandığında ve benim uyanmamı beklediğinde o günü nasıl yaşayacağımı da belirler." "Sözcükleri biraraya getirişinizi değiştiren birşeydi aşk..."
Bence olumsuz yorumlara kulak asmayın ve sizde bu kitabı okuyup kendi satır arası cümlelerinizi bulun derim.  

Marc Levy - Gelecek Sefere

Marc Levy ile tanışmam "Gelecek Sefere" kitabı ile oldu. Can Yayınları imzası taşıyan bu kitabı seçmemde ki en önemli neden bir kısmının Floransa'da geçiyor olmasıydı. Gerçi oldukça kısa bir bölümmüş ama olsun değdi yine de.. Kitabı okurken bir yandan da kendi kendime kızdım neden daha önce hiç Marc Levy kitabı okumadım diye.
Kitap oldukça sürükleyici acaba neler olacak, olaylar nereye bağlanacak diye diye bir bakıyorsunuz ki hızlı hızlı sayfaları çeviriyorsunuz. Sanat tarihçisi Jonathan ile Rus ressam Vladimir Radskin'in eserleri arasında oluşan özel bağ çok güzel anlatılıyor. Olayların içinden farklı zamanlarda yaşanmış güzel de bir aşk hikayesi çıkıyor. Dostluk üzerine de güzel kısımlar var. Kitapta ki sırlar sonlara doğru çözüldüğü için çokta bir şey söyleyemiyorum. Tek söyleyebileceğim okumaya değer. 212 sayfalık bir çırpıda biten güzel bir kitap. Kitabın sonunda kendim için Marc Levy kitapları okumaya devam sonucunu çıkardım. Bakalım sırada ki kitabı hangisi olacak.